Gezer iken kalbimin uyuduğunu,
Tok iken boğazımın yutkunduğunu,
Nefsin hakka böyle doygunluğunu,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
Bir elimde parmağın beş oluşunu,
Çiçeklerin güzün,hep soluşunu,
Ferhadın şirine pek yanışını,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
Dünyaya gelenin,boş geçişini,
İyilerin nedense,tez gidişini,
Azgınların ibretli can verişini,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
Kor dağında yüreğimin soğukluğunu,
Hak söylemede sesin boğukluğunu,
O eşsiz insanın çocukluğunu,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
Cansız ceninlerin canlanışını,
Maddeci dünyanın anlayışını,
Yağmurun dünyayı sulayışını,
Nasıl izah edersin,anlat be usta
Gök kuşağının yedi rengini,
Kalplerde saklanan hak sevgisini,
Arifin feraset ve sezgisini,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
Göğsümdeki kalbin,ritmik atışı,
Sadıkların korkusuzdur,O na varışı,
Takva denen,büyük yarışı,
Nasıl izah edersin,anlat be usta.
İZİN VER
Beni sevmeni istemiyorum senden
Yada güzel bir bakış
Yada bana gülmeni
Bir sıcak söz istemiyorum senden
İstediğim sadece
Seni sevmeme izin ver.
Gönül vermeni istemiyorum bana
Beni sevmeni istemiyorum senden
Yada arkamdan hüzünle ağlamanı
Yada sıkıntıyla terlemeni
İstediğim senden
Seni sevmeme izin ver
İstemiyorum ellerimden tutmanı
İstemem kem sözü yutmanı
Benimle gezmeni istemem
Veya konuşmanı benimle
Veya tutmak istemem ellerinden
İstediğim tek senden
Seni sevmeme izin ver.
Ölmeni istemem benden önce
Acını yaşamak istemem
Veya istemem beni düşünmeni
Beni yaşamanı istemem
Tek isteğim senden
Seni sevmeme izin ver
Sinirle bakmanı istemem bana
Veya gülmek istemem yüzüne
Sen ve ben biraz karışsakda hüzünle
Genede yaş yakışmaz gözüne
Bozulmak yaraşmaz senin özüne
İstediğim senden sadece
İzin ver seni sevmeme
Sevsek kavuşamasakda
seninle buluşamasakda
İzin ver uzaktan sevmeme
İzin ver senin hayalini görmeye
İzin ver ne olur izin ver
TÖRE
Yar yöreye göre
Değişir yar değişir töre
Kimine yüz görmek haramdır
Kimine el tutmak helaldir
Yar töreye göre
Değişir yar değişir töre
Kimine saç göstermek haramdır
Kimine baş göstermek helaldir
YÜCE DAĞLAR
Katar katar uçan güzel turnalar
Uzak kaldım yarimden haber uçurun
Hayalini kurmak yetmiyor artık
Kollarımdan tutup yare götürün
Yüce dağlar doruğunda bembeyaz karlar
Erimişte yolları kapamış seller
Belki gönül gelmek ister mümkün olmuyor
Gelmedin diyor bana sebep sormuyor
YAR
Sevdiğim yar olmuş, yar, olmayanlara
Kıymet verilmeyen ,kıymetmi bilir
Sevdiğim her zaman gönül tahtıma,
Kapım açık,gir bahtıma gir.
Ne gereği vardı,neydi bu inat
Kırılanı yapmaktı sanat,
Kaybetsemde seni, bulmaktı murat
Kapım açık gir, gir bahtıma gir
Bir sitem var sessizliğinde
Boşluğu var kalbimde sensizliğinde
İkimize yapılan densizliğinde
Bedeli olsada boşver aldırma
Kalbin daralsada ,ölüm dileme
Kader buymuş bırak ,kini bileme
Geri döner isen bir gün sineme
Kapım açık gir,gir bahtıma gir.
Belki kavuşamayız,ömür boyunca
Ölüm taşınada yatsan,boylu boyunca
Artık bu can sana,sana doyunca
Gönlüm açık,gir bahtıma gir
Sevdiğim istemem,sen ağlayasın
İstemem ellere bel bağlayasın
Yüreğimi her zaman,sen dağlayasın
Çıkma gir gönlüme,gir kalbime gir
BİR GARİP
Bir garibim ben bugün
Yoksa dışımdakilermi garip?
Bitkiler nasıl konuşur benimle?
Benmi dünyamı kaybettim
Yoksa dünyamı beni
Bulutlar nasıl konuşur
Dili varmı ki
Ben nasıl anlarım bilmemki
Ben çiçekleri bilirim.
Onlar beni bilirmi
Bilmek yetmez
Bende beni bulurmu.
Rüzgar nasıl eserki
Senin kokunu
Nasıl getirirki
Peki rüzgar getirmediyse
Ne bu koku...
GÖNÜL DEPREMİ
Bir kırıcı sözle,birazcık çehre
Yıkar gönülleri,yerle bir eder.
Öyle bir yıkıntı,öyle harabe
Sarsar gönülleri,yıkar zelzele.
Bazen kem bakış,bazende kavga,
Sıkıntı kaplatır,içimden içe.
Çoğu küçük şeydir aslında değmez,
Gönül kırılır gider,üze üzüle.
Birazcık kaprisle,biraz kör inat,
Değişir ruhumuz, bizim bu saat.
Verilen her söz,vede her vaad
Yıkar çökertir,gönül depremi.
Aklı selim kalmaz,öfke dikilince,
Sakinlik de kalmaz,bendi yıkılınca,
Üstelik birde canlar sıkılınca
Yerle bir eder gönül depremi.
Bin iyiliği bir kötü yıkar,
Çok derinden sarsar gönül depremi.
İnanki çok seven,gönülde bıkar,
Derinden yaralar gönül depremi.
Ömür kısa,hele düşününce,
Gözyaşları birde sele dönüşünce,
Biraz kızışıp biraz sövüşünce,
Kurulanı yıkar gönül depremi.
Evet yıkılanı yapmak zordur.
Kırılanı onarmak daha da zordur.
İyi düşün ona göre kır,
Dost gönülleri yıkar gönül depremi.
Herkes seçsin, böylece yolunu,
Dünya sahnesinde hayat oyunu,
Bazen ağlatır,bazen güldürür,
Çok derinden sarsar gönül depremi.
KİM BAKİ
Kim baki kaldı,koca dünyada,
Firavunu Nemrudu geldide geçti.
Hayat denen, büyük davada,
Herkes ektiğini, biçtide gitti.
Niye çıktı büyük savaşlar,
İnsanlar döğüşüp kırıldı gitti.
Bugüne saklamıştık, büyük umudu,
Elimizde durmadı uçtuda gitti.
Bir lokma ekmekti, insana yeten,
Koca fırınları,yerle bir etti.
Hayat denen, büyük davada,
Herkes ektiğini, biçtide gitti.
Ne gerek var öfkeye hırsa,
Zalimler şehirleri,yıktıda gitti.
Eğer iki dünyada,adalet varsa,
Mazlumların ahını aldıda gitti.
Kimki sahibi ,bunca insanın,
Sahipsiziz sanmayın,sizde inanın.
Dünya fırınında,pişen yananın,
Halini anlayın,dinleyin dostlar.
Hilmi Ünal
SEN VE BEN
Ben Şahindim,Sen Atmaca,ikimizde yırtıcıydık.
Sefillerin,gariplerin, elindeki kılıcıydık.
Yeryüzünde gökyüzünde,
Beraberce kanat çırptık.
İz sürdük Sahra çöllerinde,
Gördüğümüz gölgelerin, üzerine çöktük.
Vurduk vuruştuk,
Ölesiye savaştık seninle.
Bedenimiz tutsaktı,ruhumuz özgür,
Gökyüzünden avlara, pike yapardık.
Hakkımızda sessizdik,haksızlığa gür,
Göz göze gelir,dalar dalardık.
Toprak derdin bana,herşey toprak.
Hamurda toprak,cesette toprak.
Koparken dalından,bir küçük yaprak,
Gözümüz takılırdı,yere varana kadar.
Rüzgara bırakırdık kendimizi,kanat açarak
Küçümseyerek bakardık,yerdeki gölgelere.
Önce insandı,hatta herşey insandı,
Haritada ayrılsada bölgeler.
Ilık su birikintilerinde yıkanırdık,
Ama bizi temizleyen,fikirlerimizdi.
Kalem derdin,rüyalarını çizmeye,
Hergün biraz daha ölen bedenlerimizdi.
Temizleyelim derdik,hızla kirlenen Dünya yı.
Kabus demez,hayra yorardık gördüğümüz rüyayı.
Sohbeti beraber yapar,hatta beraber ağlardık.
Hatta bakar geleceğe,gülerdik beraber.
Konardık bazen,ulu bir çınarın dalına.
Hatta konduğumuz dal olmak,isterdik bazen.
Konardık bazen,bir fikrin kayığına,
Hatta uçmak da istemezdik bazen.
Çok kanat çırptık,varlığa ve yokluğa.
Önem vermedik sayılara çokluğa.
Biz derdin biz varsak var bu dava.
Biz yoksak yok.
Hilmi Ünal
VERİLDİ
Dil verildi bostan korkuluğuna,
Kelek kavunu,karpuzu anlattı.
Göz verildi samandan korkuluğa,
Ham kavunu,ham karpuzu gördü.
Akıl alındı iri kabadayıdan,
Sineği ezmek için kendine vurdu.
Feraset alındı bir ümmetten,
Kararmış bir fikri bembeyaz sandı.
Güç verildi zalime,
Üzümler sıkıldı posası kaldı.
Varlık verildi çok zenginlere,
Ahirette verecek hesabı kaldı.
Ezici ordulara yol verildi,
Yakında belkide yer yutsun diye.
Garibe fakire çile verildi,
Yakarıp doğru yol bulun diye.
Haksız eli el tutsun.
Yanlış sözü söz kessin.
Güzel yazıyı hak yazsın.
Irmak yatağına varsın.
İÇİN SIKILDI
İçin sıkıldı,kalbin daraldı
Düşündükllerini de bana söyle.
Bu alemde, bu kuraldı,
Derinden bakma öyle.
Ah titremez,eli titremez.
Aslan görünür,sesi kükremez.
Tarifim benliğimdir,
Kimseye benzemez.
Kapımı çalma,ah sesde etme.
Bir yalnızlık kendini tarif.
Ben ekmedimki,
Ocağımda bitme.
Herşey akar aktığı yere,
Sel yıkar, yağmur yıkar.
Gönül bile sevdiğinden bıkar,
Hayatta akar bir bilinmeyene.
HİLMİ ÜNAL
KAN DAVASI
Bir vuruşki,yüz yıldır sürer.
Ne dede, ne baba, ne torun.
Hepsi vuruldu birer birer,
Sorarım, ne idi sorun.
Ben küçük, küçücüktüm.
Babam derdiki, belki vurulurum.
Eğer gelirse bir gün cesedim,
Dik dur sakın ağlama.
Bir damla yaş gelmesin gözlerinden.
Ama dik dur, ama somurt,
Kopsun yüreğinde fırtınalar.
Dik gözlerini ta ufka,
Yanında arama beni.
Artık sevgimi isteme benden.
İstesemde artık,
Tutamam ellerinden.
Bak baba, ben büyüdüm,
Dik durdum, hiç bükülmedim,
Her dikişimde, gözlerimi ufka,
Hep, hep seni gördüm.
Hani hep, hep derdinya bana.
Birgün buluşuruz, belki seninle.
Belki bu gün buluşuruz.
Bir kurşun girdi, bugün göğsüme,
Acımıyor, inan hiç acımıyor.
Bir damla yaş gelmedi gözümden.
Ben artık,büyüdüm baba,
Anam bana, kucak açmıyor.
Bilmiyorum baba, niye vuruldum.
Neden vurdular beni.
Yüz yıl sürermi bir dava.
Vurdular ama vurmadım baba,
Bir cana kıymadım baba.
Bir cehaletki hala bu çağda
Vurdular kimseye kıymadım baba.
NEREDE AH O ESKİ BAYRAMLAR
Nerde o eski bayramlar,
Ne eskisi, ne bayramı kardeşim.
Güneş aynı güneş,
Bayram,aynı bayram.
Değişen bizleriz,
Değişen insanlar.
O eski bayramlarda çocuktuk.
Saftık,kötülük geçmezdi kalbimizden.
Bilmezdik,dalavere ve cinliği,
Yanımıza uğratmazdık hainliği.
Koşardık,oyunlar oynardık.
Çelik çomak,birdir bir.
Kuş gibi,daldan daldan dala konardık.
Yerden çıkan kaynak gibi kaynardık.
Pazar sabahları,kefkene yola çıkar,
Hatta dümdüz giderek Dünyanın,
Yuvarlak olduğunu isbata kalkardık.
Robotlar yapardık hayalimizden,
Hemde altı milyon dolarlık.
Yakalamaca oynardık,beş dakikalık zilde.
Hocalarımızda yamandı ha.
Vurduğu yerde gül bitirir,
Beş parmak iz bırakırdı yüzümüzde.
Renkli dünyalarımız vardı misgetlerden,
Pamuk helvalarından rüyalarımız vardı.
Elimizdaki sapanla caka satar,
Tüfekten öte bilirdik silahımızı.
Geniş çayırlarda güreş tutar,
Birbirimizin kuvvetini denerdik.
Ah nerde o çocukluğumuz,
Ah nerde o saflığımız.
Özlem duyarken o günlere şimdi,
Çoktan yitirdiklerimizin farkında değiliz.
Sonra nerde o eski bayramlar.
Ne bayramı ne eskisi kardeşim,
Bu günde yeni ufukların eşiğindeyiz.
Hilmi Unal
http://www.facebook.com/?ref=home#!/home.php?sk=group_133512133374065&ap=1
BİRİ BENDEN,BİRİ HAKTAN
Aşkın biri benden,biri benden.
Aşkın bini haktan,bini haktan.
Vur sazın teline,burdan,burdan.
Ahenge gelsin kainat,ona aksın.
Benden hayır yok,hayır haktan.
Hak yolunda döndüm durdum çoktan.
Yaratılmış tüm kainat yoktan.
Ahenge gelsin kainat, hakka aksın.
Durdum dinledim herşeyin zikrini,
Kulluğun anlamını,ana fikrini.
Sapkın yolların,kara kirini.
Temiz iken kirlenince anladım.
Varın biri benden,varın bini haktan.
Kahrolmayı hak ettikde çoktan.
Yaradılmış,bu kainat yoktan.
Ahenge gelsin kainat,hakka aksın.
Dile gelse her nesne,anlatsa.
Her kelimesi ya Haktır,ya Hu.
Başka kelime yotur aslında,
Ahenge gelsin kainat hakka aksın.
İnsan akmakta,zaman akmakta.
Kainat her daim,hakka akmakta.
Bize yaraşan onu bilmektir,
Ahenge gelsin kainat hakka aksın.
GÖNÜL RIZASI
Kuvvet zoruyla değil,gönül rızasıyla.
Hayat tokat atar,ses ölümden gelir.
Silah zoru ile değil,herşey sırasıyla,
En yakından gelen,tokat acı gelir.
Bu nasıl gidiş,bu nasıl varış,
Sevdiklerime bu yakarış.
Kapımda bir kilit,kapımda karakış,
Sana yetişmezki ,bu haykırış.
Haydi var git,ak yatağında,
Kendini hoş tut,her şey sağlığında.
Sana diken batsa,inan kalbim sızlar
Sessizlikde hoş,çığlığında.
Çatık kaşla değil,hoş gülümsemeyle,
Kahkaha atsam,ses ağlamadan gelir.
Dev cüce olmaz küçümsemeyle,
Mızrak cana girince,kan kalbimden gelir.
Bu nasıl gidiş,bu nasıl varış.
Sevdiklerime bu yakarış.
Kapımda bir kilit,kapımda karakış,
Sana yetişmiyor bu haykırış.
Hilmi Ünal
MERT DEDİĞİN
Mert olanın kamus gibi,dağarcığı olmalıda,
Yırtsan bile sayfasını,bir kelime vermemeli.
Mert olanın Ağrı dağı gibi,yüreği olmalıda,
Vurmalı namerde,içi sızlamamalı.
Mert dediğinin biraz,parası olmalı cebinde,
Cebinde olmasada,bir kıyısında köşesinde.
Mert dediğinde,derinde bir vicdanı olmalı.
Her yanlış adımında hissetsin ensesinde.
Mert olanında,mert dostları olmalı.
İnsan dostları için,biraz yorulmalı.
Mert olmak günümüzde,zor zenaat amma,
Nekadar zorda olsa,insan mert olmalı.
Ciddi olmalı,uzakça durmalı biraz gülmekten
Mert dedikse,sakınmamalı hakkı söylemekten,
Utanmamalı,hep başı dik olmalı.
Attığı her okkalı tokat,yerini bulmalı.
İnsan sana ardını döndümü,güven duymalı.
Senin zararından emin olmalı.
Bazı değerlerimize,kafa yormalı.
Zorda olsa insan,birazcık mert olmalı.
HERŞEYİN VAKTİ VAR
Nerede,beynimde çakan şimşekleri,oluşturan bulutlar.
Nerede,gönlümde kopan fırtınanın devirdiği ağaçlar.
Ne gerek vardı,engin denizler gibi kabaran öfkeye,
Ne gerek varki, kaybetmiş gibi derinden üzülmeye.
Kurulmuş saatin,aniden gürültüyle zil çalışı gibi.
Bekler herşey,bir vakit ve zaman.
Nerede üzerime çöken,o derin ağırlıklar.
Ve beklemek onu,yamanki ne yaman.
Ben ne zaman kendimi arasam, uzak ufuklarda bulurum.
Ne zaman derin bir sıkıntıya tutulsam,seninle kurtulurum.
Ne güneşin batışı,nede aydınlatmak için doğuşu,
Farketmeyizde, biz sende buluruz kurtuluşu.
Bütün yaradılmışları sevmek,aslında onu sevmekmiş.
Ve beklemek aslında, sadece onu beklemekmiş.
Varmak sadece, ona varmakmış,
Gayrisi sadece kendini avutmakmış.
Herşey varmış,ama onunla varmış.
Uçsuz bucaksız enginler,düşündüm ne darmış.
Aşkının en küçüğü,koca dağdan bir kormuş.
Vakti var seni bulmanında,varmanında.
Aslında herşeyin bir vakti var.
Yok olmanında,var olmanında.
Herşeyin bir vakti,vakti var.
Yazmanında yazılmanında.
Hilmi Ünal
BEN BUYUM.
Sen bana baksanda,bakamam yüzüne,
Nice yıllar geçmiş,üzüle üzüle.
Hak neyi yazmışsa başım üstüne.
Sen bana bakmadan devam et düşüne.
Şimdi seyret beni,doy cemalime.
Anlatmaya yetermi kelime,
Hilmi'yi hilmi bil gör kemalimi.
Geçmişte hiçdik,gör zevalimi.
Hayat budur inişi,var çıkışıda.
Durgunluğuda var,var akışıda.
Baharı da vardır,bazen kışıda.
Yakışanı vardır halin,yakışmayanıda.
Şimdi seyret beni,doy cemalime.
Anlatmaya yetermi kelime,
Hilmi'yi hilmi bil gör kemalimi.
Geçmişte hiçdik,gör zevalimi.
Hilmi Ünal
HASAN ÇARESİZ
Bir Hasan vardı, atmış yaşında,
Ak düşmüş saçları,vardı başında.
Bezginliğin resmi,vardı yüzünde.
Hayatı vardı büyüyen gözünde.
Kimse adını,bilmezdi onun.
Kimdi nerden gelmişti.
Konuşmaz,bir kelime duyulmazdı dilinden.
Çalışkandı ne iş olsa yapardı.
Sıksa suyunu çıkarırdı taşın,
Anasını bile satmıştı hayatın.
Umurunda değildi,hiç kimse.
Hiç kimsede onun umurunda.
Bir Hasan vardı,atmış yaşında,
Palaca bıyığıda,vardı yüzünde.
Daldığını görürdüm çok uzaklara,
Bazen ince,incede ağlardı.
Sigarayıda birbirine bağlardı.
Hatta salışı bile dumanı,
Bir dertli,bin dertliydi.
Kimi kimsesi yokmuydu,
Merak etmezdi hiç kimse.
Bir yıkıntı kulübede yaşar,
Belkide sarayım,diye düşünürdü.
Birkaç kap kacak,
Birde eski bir yatak.
Bunlardı hayattaki malı ve mülkü,
Bir kat elbisesi vardı,
Her gün üzerine giydiği.
Eskice ve dizi yamalı.
Bir Hasan vardı,atmış yaşında.
Ak düşmüş saçları,vardı başında.
Bir derdi varmıydı,kimse bilmezdi.
O na birşey olsa,kimse üzülmezdi.
Selam verdim,yanına geldim.
Suskundu,konuşmazdı.
Ne ettiysem,birşey söylemedi,
Sadece,isminden başka.
Hilmi Ünal
YAKARLAR
Yakarlar yiğit olanı,gönül evinden.
Vururlar gönlünün,derin yerinden.
Yiğidi vuruşmak, öldürmez amma,
Öldürür hasretin,açtığı yara.
Hasretlik uzun sürer,seferberlik var.
Bu geniş yeryüzü,bu kalbime dar.
Yiğit olana yakışmaz,başka yüze bakmak,
Helalim var,iken elalemdir ar.
Adı Mehmet,doğuştan asker.
Rütbenin önemi yok,islama nefer.
Deniyorki düşmana,ettiğin yeter,
Herkes gibi oda,bekliyor zafer.
Adı Zeynep,onbeş yaşında,
Yaşı küçük amma,aklı başında.
Sözü varmış,bir yiğit askere.
Ne çareki,seferberlik var.
Mehmet ne Mehmet,Zeynep ne Zeynep.
Yurdumun,insanımın hikayesi bu, iyi dinle.
Dinleki geçmişini,evvelini özümse.
İsmin ne önemi varki,sen ben veya o.
Gülümseki yanlız,acı acı gülümse.
Ağlama,gelmesin gözünden yaşlar.
Ama yutkun,bitmemiştir o günkü savaşlar.
Hilmi Ünal
KONUŞABİLİRMİSİN
Sen dilsiz çiçeklerle,konuşabilirmisin.
Sen anlayabilirmisin,hali lisanı.
Yalınayak çimenlerde,koşabilirmisin.
Neler mutlu eder,bilirmisin insanı.
Sen hırçın dalgaların,dilinden anlarmısın.
Bilirmisin kumsala,taşıdığı kumları.
Dinlesen rüzgardaki,fısıltıyı duyarsın.
Sessizce hissetsen,doğayı akşamları.
Sen ayışığında,gördünmü dağları,
Gördünmü ağaçlarda,o beyaz karları.
Neler anlatır sana,sen bilirmisin,
Yaman olur ha,gecenin ayazları.
Hasret kokar,bizim oraları.
Solusan nefesinde hissedermisin.
Sıcak olur,Ege nin insanları,
Ey gönül,yurdunu özlemezmisin.
Hilmi Ünal
YÜRÜYORUM
Issız bir yolda,yürüyorum geceleyin.
Düşünüyorum ki bir saniyenin,
Uzaklığını ve ulaşılmazlığını.
Bir dakika sonrasının,
Yakınlığını ve anlaşılmazlığını.
Ürküyorum ve korkularım var.
Issız bir gecenin karanlığında,
Damda öten bir baykuş,
Ve...benliğimde bir varoluş.
Karanlık bir bulut,mehtaba engel,
Ve bütün vehimlerim,korkularım,
Ben hazırım geleceksen,
Çabuk hesaplaşalım.
Yürüyorum ıssız bir yolda,
Uzun uzun ağaçlar var,
Uzun ve yapraklı,her iki kolda.
Düşünüyorum hayat denen,
Harcadığımız sermayeyi.
İlerde hareket eden gölgeler,
Gölge yok aslında,
Hareket eden korkularım,
Bütün korkularımla,
Yüzleşmeye hazırım.
Hilmi Ünal
HOŞ SOHBET
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Çok hoş sohbetler ettik,haz verdiniz.
Biz doğruyu sever,hoşu severiz,
Her zaman böyle,sohbet isteriz.
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Bir idik vurulduk,şimdi onsekiz.
Onlar bizler aynıyız,size benzeriz
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Harfi kelimeye vurup,cümle ederiz.
Deryadan bir damlayı,gözle seçeriz.
Herkez bizi bilir,biz herkezi biliriz
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Günü erken bitirir,gece ekleriz.
Güle güle şimdilik,gene bekleriz.
Her zaman böyle,sohbet isteriz.
Hilmi Ünal
SIR AÇMAZI
Sır açığa çıktı,aşikar oldu.
Aşikara bir katıldı,bin haber oldu.
Bin haber abartıldı,rivayet oldu,
Rivayet kulaktan kulağa,bir destan oldu.
Ne bilelim doğruyu ve yanlışı,
Nereden bilelim,dosdoğru anlayışı.
Bana göre,hep ben doğruyum.
Sana göre,hep ben yanlışım.
Hiçbir sır,gizli kalmadı.
Sır açığa çıktı,aşikar oldu.
Yapılan hiçbir,hesap tutmadı.
Kaderi hesaba,kimse katmadı.
Doğru sır oldu,yalan salındı,
Yalanı salanda,inanır oldu.
Zehir verildi,akıl alındı,
Sır açığa,çıkamaz oldu.
Ne bileyim doğruyu ve yanlışı,
Nereden bileyim,dosdoğru anlayışı.
Sır açığa çıktı,aşikar oldu.
Doğru doğruyu,bildirir oldu.
Hilmi Ünal
HAKİKAT
Teklifin beynime saplı,bir mızrak.
Oklar saplanıyor kalbime,pıtrak pıtrak.
Çatlayacak beynim sanki,ikiye ayrılarak.
Hakikatten eyle bizi,ey hazreti Hak.
Hilmi Ünal
BEDDUA
Buz dağından yüreğine,
Ateş düşsün kor düşsün.
En güvendiğin direğine,
Güve girsin,kurt girsin.
Kalbinde hüzün,gülmesin yüzün.
Bırakmasın peşini gam, ile hüzün.
Dilerim tutmasın,verdiğin sözün.
Mayan bozulsun,sulansın özün.
Sonradan dinmesin,hep gözyaşların.
Dilerim beyazlasın,ipek saçların.
Zehirin olsun,yediğin aşın.
Artmasın dilerim,bir daha yaşın.
Hilmi Ünal
DÜZELİRMİYİZ
Ta ezelden,acımasız bir yarış,
Bense umutlar,ülkesine bir karış,
Duyulmazmı,kalpten gelen yakarış,
Düzeliriz belki,mezara kadar.
Yaşayan varmıki,hayatını sorunsuz,
Sorunların içinde,boğuluruz topumuz.
Aciziz,muhtacız,O nun kuluyuz.
Hallederiz herşeyi,mezara kadar.
Bu yazıda geçirdik,hasret suya,
Geç kalırsan eğer,çıkmıyor boya,
Maya aynıda olsa,çekmiyor soya.
Gireriz yola belki,mezara kadar.
Sahiller yakamozsuz,sahiller kumsuz,
Burda günler sayılı,orada sonsuz,
Yoldan çıkarıcı,bir hain soysuz.
Yola gireriz belki,mezara kadar.
Dağlar var,büyüksede,küçük boyumuz.
Burnumuz sürtülsede,değişmiyor huyumuz.
Rızkımız ne ise,karşılıyor,kuyumuz.
Hakkımızı alırız ancak,mezara kadar.
Hilmi bu kadar bilir,bunu anlatır.
Ruhumdaki fırtınalar,beni kaynatır.
Umulurki orta yol,birgün bulunur.
Düzeliriz belki,mezara kadar.
Hilmi Ünal
Bir komşumuz vardı,adı Yıldızdı.
Benim için Yıldız teyze, Annem için,
Yıldız hanım.Abartmayı çok severdi.
Her şeyi abartır,abartır,büyütürdü.
Ben anneme,annem bana bakar,
Gülümser gülümserdik.
ABARTMA KOMŞU
Kavgasını anlatırdı,harp gibi,
Ona giden yollar,sanki sarp gibi,
Sanki herkes ona,muhtaçmış gibi,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Eski dökük evi,Ona yurt gibi,
Doğruluktan şaşmaz sanki,mert gibi,
Koyun postuna bürünmüş,kurt gibi,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Kandıra nın bir ucu,garp gibi,
Olayları büyütmek,şart gibi,
Onunda hakları var,fert gibi,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Sesi kaldı kulağımda,kart gibi,
Yumuşacık aslındada,sert gibi,
Sigaradan bir nefescik,fırt gibi,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Sevmediği insanlara,pars gibi,
Sanırsınki gülmeside,hırs gibi,
Ali Rıza oğlu idi,fors gibi,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Güzel gelirdi bize,herşeyi abartması,
Bire on katıpta,bizlere anlatması.
Bazen zor gelsede katlanması,
Anlattıkça gülümser,gülümserdik.
Hilmi gene o eski,günlere daldı.
O günlerde hakikaten,şekerdi,baldı.
Yaşadığımız o günler,acep ne haldı,
Hatırladıkça gülümser,gülümserdik.
Hilmi Ünal
BAHTIMA DOĞAN GÜNEŞ
Aşkın bahtımadoğan,bir güneş gibi,
Doğup bu dünyama,batmıyorsun.
Gözyaşlarım yağmurdan,bir sel gibi,
Dolup gözlerimden akmıyorsun.
Ey sevgilim sen bana
Hasret bahşediyorsun,
Aşk sevginin büyüğüdür,
Bunu sen bilmiyorsun,
Beni benden aldın yetmedi,
Daha ne bekliyor,ne istiyorsun.
Bir zaman bakıpta bana gülmüştün
Seviyorum diye sen üzülmüştün
Yerimi var,zamanımı var,
Hayat kısa,zaman dar.
Bir köşede öylece büzülmüştün.
Bak şimdi zaman,uçtu elinden,
Eser yok artık,güzelliğinden,
Zaman hep sana,güler sanmıştın,
Acı geçen,hayata aldanmıştın.
Batmıyorsun,batmıyorsun,
Ey sevdiğim sen bana,
Hasret bahşediyorsun,
Bunu sen bilmiyorsun,
Daha ne istiyorsun.
Hilmi Ünal
DÜNYA
Dünya,fani adı ile bilindi,
Hepimize çeşit çeşit göründü.
Gelen yazıldı,giden silindi,
Anlaşılmaz biçimlere büründü,
Herkezi bir şekilde öğüttü dünya.
Gelen ağlayarak,geldi dünyaya,
Giden ağlatarak,gitti dünyadan.
Uyandı artık,daldığı rüyadan,
Anlaşılmaz biçimlere,büründü,
Herkezi bir şekilde,öğüttü dünya.
Koca dendi, kara dendi,
O kimseye benzemezdi,
Sağlam bildiğimiz bendi,
Bir şekilde yıktı, dünya,
Herkezi bir şekilde,eritti dünya.
Bilemedik karını,zararını.
Bilemedik bazen,hayatın kararını.
Bazen kucak açtı,bazen bağrını,
Sıktıkça sıktı,bazen bıktırdı,
Hepimize rolünü,oynattı dünya.
Hilmi Ünal
NEREDE
Ayaklarım altında,evvelce gururlanıp,büyüklenenler.
Nefse kanıpta,ölçüsüzce halka yüklenenler.
İbret alki,sonunda senide,beni de çiğneyecekler.
Gelecekler,asla ayaklar altında çiğnenmeyecekler.
Nerede,gururlu sözlerle,dün dövülenler.
Nerede dün,kendisiyle çok öğünenler.
İbret alki,senide benide öğütecekler.
Gelecekler,yakında asla öğütülmeyecekler.
Bir fırtınanın kaldırdığı,toz bulutu gibi gelecekler.
Tüm kötülüklerin kara geceler gibi çöktüğünde,
Herkesin tam ümitsizlik anında,gelecekler,
İlerleyecekler ki,asla geriye dönmeyecekler.
Tüm adaletin bittiği, karanlıkta gelecekler.
Getirecekler aydınığıi,mutlaka gelmeliler.
Gelmeliler ki ezilenler için,mutlaka gelmeliler.
Adil olacaklar,asla ezilmeyecekler.
Geleceklerki,yarına bir gün kaldığında,
Gelmelilerki,garipler ağlamada.
Geleceklerki,kimseyi dinlemeyecekler,
Hakkın yazdığından başka.
Hilmi Ünal
YAZDIM DURDUM
Anda öldüm,gittim döndüm,
Gittim döndüm,hakmış gördüm.
Rüya gördüm,hayra yordum,
Hayrı bildim yine sordum,
Aşık oldum,bittim bittim,
Yandım yandım,hakkı buldum.
Her şey akar,aktım aktım.
Buldu seni,bahtım bahtım,
Bıraktığım çökük tahtım,
Kalkamadı,ayaklarım.
Gayret etttim,kalktım kalktım.
Darda kaldım,genişledim.
Zorlukları geçiştirdim.
Geldim geldim,kolay geldim,
Aşık oldum seni sevdim,
Gerçek aşkı,hakta buldum.
Döndüm durdum,hakta durdum.
Yazdım sana diyemedim.
Diyeceğim,bilemedim.
Kolay yola,varamadım.
Gezdim durdum,hakka doğdu,
Olamadım,pişemedim.
Girdim yola,duramadım.
Zarar nedir,yarar nedir,
Altı çevir üste getir.
Tadı buldum,yiyemedim.
Kulu oldum,bilemedim,
Kelimeler,diyemedim.
Yazdım durdum,yazdım durdum.
Hilmi Ünal
BANA KARŞI
Bir bedende iki baş,olmaz demiştim,
Şimdi silahını seç,bana karşı.
Bütün tuzakları,kur benim için,
Savaş türküleri,de bana karşı.
Bir davada iki,hüküm olmazki,
Bütün şahitleri,sal bana karşı.
Bu davada hüküm,baştan verilmiş,
Bütün seçenekleri,sun bana karşı.
Bir işe iki ortak,olmaz demiştim,
Zorlu mücadeleni,ver bana karşı.
Yoğurdun kaymağıda,al senin olsun,
Kalan ayranıda,iç bana karşı.
Bir bedende iki baş,olmaz demiştim,
Bütün sözlerin,harp,bana karşı.
Yolun çoğu,düz gider amma,
Senin yolların,sarp bana karşı.
Hilmi Ünal
BULUR BELAYI
Bu köhnenin belalısı,dibe battı çıkmadı.
Kırk yörenin evliyası,dua etti tutmadı.
Kibiri ve ihtirası,boşa gitti yetmedi.
İlahinin adaleti,hoşa gitti doğrusu.
Görünür çizgilerle,çekmişler hattı.
Çizgiyi aşanlar,kendini yaktı.
Kesin hükümlerle,yazılmış haktı.
İlahinin adaleti,hoşa gitti doğrusu.
Bu işi tamamlamak,şimdi farz oldu.
Bir karışcık toprağımız,bize arz oldu.
Sorumluluk başımızda,duran gürz oldu.
İlahinin adaleti,hoşa gitti doğrusu.
Hilmi Ünal
GİT İŞİNE KARDEŞİM
Kafam ne meşguldü o gün,
Moralimde bi acayip bozuktu.
Git işine be kardeşim,
Benimle,ne olur uğraşma.
Beynim bulanık,gözüm kararık,
Aklım tam bi karmakarışık.
Düşünmekten, iflahım kesilmiş,
Milletin parasını çalmışlar.
Gerçi babamda derdi,
Bu miileti sen mi kurtaracan.
Yok be kardeşim yok be,
Nasıl kurtaracan,bunca milleti.
Nasıl dağıtıcan,başındaki illeti.
Kendi derdimize,yetmiyorken gücümüz,
Kısa sürüyorken,her sevincimiz.
Git işine be kardeşim.
Ne olur benimle uğraşma.
Bir yol tutmuş yürüyorum.
Yolumada karışma.
Yetimin malını yemişler.
Sana ne be kardeşim.
Bak sen işine.
Senmi düzelteceksin,
Bunca milleti.
Artık bana ne demiyelim.
Haksızlığa müdahale edelim.
Benmi,gider başımın dumanı,
Gözümün kararıklığı.
Yepyeni günlere,
Merhaba diyelim.
Hilmi Ünal
BİR MİLLET YOKEDİLDİ
Bir millet sürülmüş,zaman ne zaman,
Defterler dürülmüş,yaman ne yaman.
Kalemler kırılmış,ölümmüş ferman,
Zaman dolmamış,bitmemiş cezan.
Yıkık bir şehirde,beklermiş canan,
İçinde kayalar,kaynarmış kazan.
Adını bilmezler,derlerki fizan,
Bir millet sürülmüş,zaman ne zaman.
Gözlerde yorgunluk,kalplerde hicran.
Onları arayan,nede var soran.
Kaderi yazmıştır,düzeni kuran,
Yıkık bir şehirde,beklermiş canan.
İzleyenler sağır,yok seni duyan.
Bir millet kırılmış,zaman ne zaman.
Roketler atılmış,sivri kocaman,
Minareler yıkık,okunmaz ezan.
Arabalar dekor,harabe mekan,
Ateşe düşecek,ateşi yakan,
İnsafsız aklı kıt,yetmiyor zekan,
Bitmeniz yakındır,bilene ayan.
Görülmemiş böyle,canları yakan,
Gökten sağnak sağnak,gözyaşı akan.
Bir millet kırılmış,zaman ne zaman,
Mermiler atılmış,sivri kocaman.
Devrilmeniz yakındır,yakındır o an,
Bildiğini söyler,söyler bu ozan,
Olgunlaşır can,delinir kozan,
Mazlumlar dirilir,devrilir azan,
Hilmi neleri söyledi,neleri yazdı,
Her ucundan tutan ,bir yöne çekti.
Kuru bir dalı, toprağa dikti,
Sürüyle harf ekti,bu şiiri biçti.
Hilmi Ünal
FECRE YAKIN
Şu dünyanın dereleri,akar akar zifre yakın,
Tüm derenin balıkları,akın,akın,nehre akın.
Hayat bize ikram ama,bardaktaki zehre bakın,
Kalbin gözü karanlıkta,ışıldama fecre yakın.
Tüm yakınlar ücra bana,tüm ufuklar hücre bana.
Alacağımdan vaz geçtim,vereceğim icra bana.
Ben yolumu çoktan seçtim,kıyılırmı kutsal cana.
Gezer iken şu dünyada,uğradınmı büyük hana.
Düşünmeden söylenenler,söyleyene küfre yakın,
Gidemedim gidemedim,vardığım her şehre bakın.
Kendini ye bitir ama,bir mazluma vurma sakın,
Kalbin gözü karanlıkta,ışıldama fecre yakın.
Kıyafetteyse itibar,aslandaki kürke bakın.
Sayamadım günahları,saydıklarım kırka yakın.
En korkulan görünmezi,bilinmeyen şirke bakın,
Kalbin gözü karanlıkta,ışıldama fecre yakın.
Doğu nere batı nere,aradaki farka bakın,
Rahatını terk etmeyen,insandaki çarka bakın.
Ahlaksızlık doruğunda,meydandaki sirke bakın.
Kalbin gözü karanlıkta,ışıldama fecre yakın.
Güneş oradan doğar,ara ara şarka bakın.
Karanlıklar gidicidir,açıkçası terke yakın.
Hayat bize ikram ama,bardaktaki zehre bakın.
Kalbin gözü karanlıkta,ışıldama fecre yakın.
Hilmi Ünal
SENİ ÇİZMİŞTİM
Küçüktüm,vardı benim resim defterim.
İlk önce mutluluğu,resim etmiştim.
Renklerin ve çizgilerin,yoktu anlamı,
Sana doğru çevirdim,dün pusulamı.
Anlatamadım kimseye,çizdiğim mutluluğu.
Anlatamadım kimseye,senin yokluğunu.
Her çizgide,seni murad etmiştim,
Anlatamadım resmimin,sen olduğunu.
Ben küçücük bir çocuktum yaramaz,
Sen vurdumduymaz,sen umursamaz.
Renkleri vurmuştum,duvara çalakalem.
Seni çizmiştim,ah üstüne alınmaz.
Bir umut ekmiştim,küçük ellerimle,
Daha yeşermeden,kökten kurudu.
Ümidimi bağlamıştım,yeşerecekti,
Belkide bize,ne meyveler verecekti.
Küçüktüm,vardı benim resim defterim.
İlk önce mutluluğu,resim etmiştim.
Renklerin ve çizgilerin,yoktu anlamı,
Sana doğru çevirdim,dün pusulamı.
Şimdi kayıp benim,resim defterim,
Ara sıra resimlere,bakmak isterim.
Hala daha,onu arar gözlerim,
O küçük,resim defterimi,
Çizdiklerimi benzetemeselerde,hiçbir şeye.
Benzetemeselerde,asıl çizdiğime,
Ben biliyorumya,ben söylüyorumya,
Ben seni çizmiştim,seni anlatmıştım.
O resim defterime,seni, karalamıştım.
Hilmi Ünal
GÖZLER HİÇ KONUŞURMU ?
Kelimeler düğümlü,çıkmıyor şu dilimden,
Karar verdim ansızın,atacaktım gönlümden.
Sana hadi git demek,beter bana ölümden,
O mutlu günlerimiz,geçiyor yar gözümden.
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu,
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu.
Gitmem gerek,sebep yok,nafile gerekçeler,
Artık yok bizi bize,bağlayan kelepçeler.
Şimdi artık aydınlık,o karanlık geceler,
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu,
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu.
Bana bakma ne olur,bakma şu gözlerime,
Söylediklerim içten,üzülme sözlerime,
Ağırlıklar çöküyor,çöküyor üzerime.
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu,
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu.
Çaresiz kaldığımda,hep gözler konuşmuştur.
Buğulu gözlerimde,halkalar oluşmuştur.
Kolay mı sanıyorsun,hadi çek git demeyi,
Sırlarım var korkarım,denedim söylemeyi.
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu,
Gözler hiç konuşurmu,gözler hiç konuşurmu.
Hilmi Ünal
HAYAT ARKADAŞIMA
Bir olta attım,aşk denizine.
Boşa gitmedi kalbin takıldı.
Mutlu ettin,söylediklerinle,
Bu yüzdendir,gönlüm kaynadı.
Bak bahar yağmuru,ağlıyor ikimize,
Aşkın sönmeyen közü,düştü yüreğimize.
Sen bana,ben sana,öyle bakarken,
Mutlu olur nasılda,gülerdik her an.
Sana uzatmıştım,bu ellerimi.
Sımsıcacık,negüzel,kenetlenmişti.
Sana anlatmıştım,hayallerimi.
Seni nasılda gülümsetmişti.
Bak bahar yağmuru,ağlıyor ikimize,
Aşkın sönmeyen közü,düştü yüreğimize.
Sen bana,ben sana,öyle bakarken,
Mutlu olur nasılsa,gülerdik her an.
Hilmi Ünal
DÖNGÜ
Ruhtan oldum,bedenden geçtim,
En etkili,zehri içtim,içtim,içtim.
Öldürmedi,döndüm geldim,
Geçtim geçtim,candan geçtim.
Balık oldum,suya daldım,
Rengarenk mercanı gördüm,
Diledim de çektim aldım.
Sudan çıktım,öldüm öldüm.
Kanat açtım,dağa çıktım.
Ulu ağaçları kestim,
Nehir olup sana aktım,
Oldum oldum,oldum oldum.
Rüzgar oldum,sana estim.
Gökte bulutları gördüm.
Yoğunlaştım suya geldim,
Yağdım yağdım,yağdım yağdım.
Soğuk gördüm,kara döndüm,
Ateş oldum,kora döndüm,
Senin için,sana yandım.
Yandım yandım,yandım yandım.
Her yönümde seni buldum,
Sen yaratan,bense kuldum.
Kıyamımda durdum,durdum,
Oldum oldum,oldum oldum.
Hilmi Ünal
HİÇE SAYARIM
Düşün düşün diyorsun,düş mü gerçek mi,
Gerçeğe dokunamadım,düşse yaşadım.
Seyretmediğim piyesleri,ayakta alkışladım.
Yor diyorsun yor,nedir düşün yorumu,
Nedir dokunduğum,yalanlara göre konumu.
Dün ne zaman,şimdi ne zaman,an ki o an,
Nefes aldığın,ciğerlere yerleşmiş zaman,
Göz bebeklerine,saç tellerine gelince hazan,
Geç kalınmış hayallere ki,yaman mı yaman.
Hisseder misin neye dokunduğunu,
Sen bilir misin,senin kim olduğunu.
Anlar mısın havanın, birden, soğuduğunu.
Zaman diyorsun zaman,zaman ne zaman.
Ayaklarınla bastığın,yerde zaman.
Anlamak kolaymı,hayal yada gerçeği,
Toprakta açmış,sapsarı bir çiçeği.
Zaman diyorsun zaman,zaman ne zaman.
Ayaklarınla bastığın,yerde zaman.
HİLMİ ÜNAL 08 01 2011
GEMİ
Bir gemi kalkarken,sessizlik limanından,
Denizleri yarar,umulurmu fırtına,
Bir çırpıda geçer,adalar civarından,
Dünyanın bin yükü,vurulmuştur sırtına.
Banamısın demez,kimseleri beklemez.
Suları köpürtür,rotada pineklemez.
Pekde güzel eser,geminin güvertesi,
Kalabalık da yok,günlerden cumartesi.
Biri ekmek atar,peşimizde martılar,
Yaşlıca bir adam,gözünde morartılar,
Çabuk muhasebe,eksiler ve artılar,
Hiç bir şey seçilmez,karşıda karartılar.
Kalkan gemi nedir,neresidir o liman,
İlerisi seçilmez,havadada bir duman,
Bir bacası varki,direğide kocaman,
Hafiften bir mırıltı,aman da aman aman.
HİLMİ ÜNAL 10 01 2011
YUTTUM
Usul usul üstüme,yağmur yağarken,
Yağmur sırtımdan,içime işlerken,
Bir gün daha,yekünden düşerken,
Avuttum ben kendimi,avuttum.
Tüm kavramlar,karmakarışıkken,
Daha dün ,kendimle barışıkken,
Herşeye birazcık,daha alışıkken,
Tozuttum şimdi,daha da tozuttum.
Yürürken yalınayak,çamur içinde,
Biliyorsun melanetler,senin peşinde,
Benliğini buldun sen,daha beşinde,
Tuttum kendimi,sıkıca tuttum.
Denizden tuttuğumuz,bir avuç su,
Bildiğiiz kırıntı,değilmi doğrusu,
Bize mechul değilmi,Ondan gayrısı,
Cevabı bilemedim,soruyu yuttum.
HİLMİ ÜNAL 12 01 2011
ANNE
Sevgiye,şefkate,ihtiyacım var,
Anne kucağını,çok istiyorum.
Bilemediğim,korkularım var,
İyi ile kötüyü,seçemiyorum.
Kalbimde sana,büyük sevgim var,
Uzatıpta sana ,veremiyorum,
Sonsuz istek,arzularım var,
Bazen,birinden bile,geçemiyorum.
İçinde büyük,fedakarlık var,
Dil bilmezim,sana diyemiyorum.
Hayalimde büyük silüetin var,
Senin tasvirini,çizemiyorum.
Bana candan,yaklaşımın var,
Bende seni,çok seviyorum.
Beni kollarınla,kaplayışın var,
Başkasında huzur,bulamıyorum.
Hilmi Ünal
GERİ GEL
Sana diyorum,seni ver bana,
İstediklerimi,bulamadıklarımı,değil,
Sana diyorum,seni ver bana.
Hırslanıpta elde ettiklerimi,
Yada elde edemediklerimi,
Demiyorum ben sana,
Sana diyorum,seni ver bana.
Geçmişte kaçırıpta,ağladıklarıma,
Kaçmasın deyipte,bağladıklarıma,
Hayatın bana sağladıklarına,
Demiyorum bu dediklerimi,
Evet sana diyorum sana,
Sana diyorum,seni ver bana.
Gözyaşı döktüğüm tüm değerlerim,
Yaşamımda tüm beğendiklerim,
Bir bir yaptığım,tüm hatalar.
Size değil bu,söylediklerim.
Sana diyorum seni ver bana.
Hayatıma,beklentilerime,umutlarıma,
Gökyüzünün pamuk gibi,bulutlarına,
Bana dökülen,tüm gözyaşlarına,
Söylemiyorum bu dediklerimi,
Sana diyorum,sana sana,
Sana diyorum,seni ver bana.
Hilmi Ünal
IŞIK TOPLADIM
Işık topladım,bugün,
Karanlığı,görmen için,
Parlak gibi,hüzme gibi,tel,
Saçın gibi,örmen için.
Öfkeye liman yaptım,
Sana kavuşmak için,
Tüm yelkeni topladım,
Sana kürek,çekmek için.
Saç uçurdum rüzgarda,
Özgürlüğü tatmak için,
El açtım,bu rahmette,
Bir parçacık,kapmak için.
Işık topladım,bugün,
Karanlığı,görmen için,
Parlak gibi,hüzme gibi,tel,
Saçın gibi,örmen için.
Beni attım denize,
Senle boğulmak için,
Dermeden taht yaptım,
Gönle oturmak için.
Hilmi Ünal
ENGELLER
Niye çıkar,karşımıza engeller,
Her engeli,gayretle aşmalıyız,
Tüm yalanlar gerçekleri perdeler,
Perdeleri birlikte,açmalıyız.
Bir gün,güzel bir iş,yapacaktım,
Engel koyup,ümidimi kırdılar,
Akıl verip,çok kelime saydılar,
Baştan sona,asabımı bozdular.
Çok uğraştım,emeklerim nafile,
Bozmak için,hazır bekler,kafile,
Hatta can ciğerin,yakının bile,
Bozmak için,hazır bekler,dururlar.
Niye çıkar,karşımıza engeller,
Her engeli,gayretle aşmalıyız,
Tüm yalanlar,gerçekleri perdeler,
Perdeleri birlikte,açmalıyız.
Acele et,hayırlarda acele,
Karşı koymalıyız,çıkan engele,
Kalp kırmadan,dikkar et sen genede
Karşı koymalıyız,çıkan engele.
Hilmi Ünal
BOŞLUKTAYIM
Kendimi bıraktım,boşluktayım,
Ne lambanın,yaydığı ışık,
Beni getirir,artık sana,
Nede kelimelerin,hoş ve şık.
Büyülü sözlerinle,birlikte bana,
Yedirdin zehirleri,kaşık,kaşık.
Şimdi kendimle,başbaşa yalnızım,
Dinlediğim her,sadayı duyuyorum.
Gözden geçiriyorum,nerde yanlışım,
Uzaktayım,sensizim,büyüyorum.
Kendimi bıraktım,sabahın kucağına,
Bir odun daha,gecenin ocağına,
Bilemediğim,duygular içindeyim,
Sensizliğinde kat kat ötesindeyim.
Artık yok,büyülü yalanlar,
Doğrular bizden,geri kalanlar,
Kendimi bıraktım,boşluktayım,
Ne lambanın,yaydığı ışık,
Beni getirir,artık sana,
Nede kelimelerin,hoş ve şık.
Büyülü sözlerinle,birlikte bana,
Yedirdin zehirleri,kaşık,kaşık.
Hilmi Ünal.
DÜŞÜNDÜM
Dün kendimi,senin yerine koydum,
Istıraplar gene,tavan yaptılar
Sağ yanımdan,kör kurşunla vuruldum.
Oluk oluk,kanımı akıttılar.
Kadın,çocuk,yaşlılar,öldürülenler insan,
Kana susamış hayvan,nerende vicdan.
Ve ellerimi,ayaklarımı bağlayabilirsin,
Hatta bedenimi de öldürebilirsin.
Sana meydan okuyuşumdur bu,
Hadi öldürebilirmisin?ruhumu,
Bedenime verebilirsin,en büyük eziyeti,
Ruhuma kabul ettiremezsin,ufacık bir zilleti,
Dün kendimi,senin yerine koydum.
Gürültüler içinde kayboldum.
Nerden geldiği belli değil,
Serseri mermilerin.
Belki kesebilirsin sesimi,
Hatta belkide nefesimi,
Sana meydan okuyuşum bu,
Yok edebilirmisin fikirlerimi.
Aldırmam sonunumu,bilemem kendimin,
Sonu hüsran olur,muhakkak zalimlerin.
Bana düşen belki şimdi bir sabır,
Ve ya içimden gelen bir kahır.
Düşen mazlumları gör ve anla,
Umulurki yakında yaratan,
Onları da ayağa kaldırır.
Hilmi Ünal
ANNE VE BEBEK
Bir küçücük bebeği,vardı delinin,
Sol kısmına felç,gelmişti elinin.
Sarılır salrılır,ona ağlardı,
Bez bebeği,hayata bağlardı.
Konuşması yoktu,anlaşılmazdı,
Herkes ona deli der,aldırmazdı,
Sesizdi,usluydu,saldırmazdı,
Bez bebeği,elinden de düşmezdi,
Bezdendi,saçı vardı,kirliceydi,bebeği,
Sarılırdı şefkatliydi,esirgemezdi emeği,
Ufacıktı,soğuk taştan,bebeğinin emziği,
Belliydi,vardı,sımsıcacık yüreği.
Herkes deli desede,kendince anneydi,
Bebeği gerçek olmasada,sevgisi sahiydi,
Belkide deli değil,zamana veliydi,
Bez bebeği,elinden de düşmezdi.
Hilmi Ünal
CEYLAN (TÜRKÜ)
Bir ceylan gördüm,pınar başında,
Bir ceylan gördüm,pınar başında,
Dedim,seni seni avlayacağım,avlayacağım.
Avlayamazsın beni,avlayamazsın,
Sen bana kıyıpta,avlayamazsın,
Avlayamazsın.Sen kıyamazsın.
Bir ceylan gördüm,pınar başında,
Pınar başında da,tek başına,
Kınalı ceylan da ,avlayacağım,
Avlayamazsın beni,avlayamazsın,
Sen bana kıyıpta,avlayamazsın.
Ağlatamazsın beni.Ağlatamazsın.
Hilmi Ünal
BÜYÜK ADAMLAR
Büyük adamlar,ellerinde çubuklar,
Birşeyler çizerler,toprağa,
Büyük adamlar,çizgi çizgi yüzleri,
Büyük adamlar,nasırlaşmış elleri.
Çile dolu bir,yaşamla ödenmiş,
Dava ve fikirlerinin bedelleri.
Büyük adamlar,ellerinde çubuklar,
Birşeyler çizdiler,çubukla toprağa,,
Büyük adamlar,etkili duruşları,
Fikirlerinin izahı,kendi varoluşları,
Büyük adamlar,saçları beyaz,
Büyük adamlar,kimi veli,kimi deli.
Büyük adamlar ellerinde çubuklar,
Davalarını çizdiler toprağa.
Hilmi Ünal
GURBET AKŞAMLARI
Ne zordur bilirmisin,gurbet akşamlarında,
Bir erkeğin,sevdiklerini düşünmesi.
Bende böyle bir,gurbet akşamında düşündüm,
Anamı,babamı, ve tüm sevdiklerimi.
Sevdalarımı içtim,bir bardak çay sıcaklığında,
Yavaş yavaş,nefes nefes,içtim yudum yudum,
Sonra soğuk ve yalnız odamda kıvrıldım,
Ve sevdalarımı düşünerek,ağırdan uyudum.
Ne zordur bilirmisin,gurbet akşamlarını,
Bilirmisin akşamların,efsanevi yalnızlıklarını,
Bazen gecenin sessizliğini dinlersin,
Bazen de berduşların,dışarıdaki kavgalarını.
Hakim bir noktadan,bakarsın boğaza,
Denizin güzelliği,gemilerin geçişi de kesmez,
Bazı geceler de,çok sıcak olur,
Yalvarsan esmez.
Ne zordur bilirmisin gurbette,bayram karşılamasını,
Bilmezsin insanın,yakını gibi,başkalarına sarılmasını,
Bilirmisin gurbet adamlarının,yüreği inceciktir,
Gördünmü küçük kelimelerden,gönlün kırılmasını.
Ne zordur bilirmisin,gurbet akşamlarını,
Bilirmisin yani demlenmiş çayların,
Gurbette memleket koktuğunu.
Ben bilirim,
Ben bilirim gurbet akşamlarının,
Hasret koktuğunu.
Hilmi ünal
GÜNEŞİ SORMA
Güneş doğmaz buralarda,güneşi sorma,
Pusu geçmez buraların,yağmuru bitmez,
Yaşı dinmez anaların,ağzını yorma,
Karanlıklar çöktüğünde,cesaret yetmez,
Her akşam çakallar ulur,yalçın kayalarda,
Kattallar bile uçmaya,korkar buralarda.
Karanlık bitmez burada,cesaret yetmez,
Bir gariptir insanları,ağlatır gülmez.
Yolu yoktur buraların,arabası yok,
Merhabası yok kimsenin,selamı yok,
Giderse topyekun gider,kalanı yok,
Alanı yok buraların satanı yok.
Güneş doğmaz buralarda,gün görünmez,
Gelen yok,buraların adı bilinmez.
Okuma yok buralarda.yazı bilinmez.
Karanlık çöktüğünde,cesaret yetmez.
Buralarda gezmeye,cesaret yetmez.
Hilmi Ünal
ASLIM TOPRAKTIR
Özüm sudandır benim,aslım çamurdan,
Ruhum pişmekte benim,nefsim hamurdan,
Bahşedilen bu sağanak yağmurdan,
Islanmak,ıslanmak,ıslanmak gerek.
Islanmak,ıslanmak,ıslanmak gerek.
Batını geçtim de,zahirde durdum,
Mamur olmamış, yıkıktır yurdum,
Bu yoklukta aradım seni de buldum,
Bulduğum sana sevinmek gerek,
Sevinmek,sevinmek,sevinmek gerek.
Sağlam bilme direği,kurt kemirir.
Doymaz nefsim,nasıl böyle semirir,
Maküs talihim,belki sana çevirir.
Sırtını iyi yere,yaslanmak gerek,
Büyüyen gururu,sürtmemiz gerek,
Büyüyen gururu,sürtmemiz gerek,
Hataları bazen görmemek gerek,
İnsan farklıdır,farklıdır melek,
Hergün bin kere elerse elek,
Hataları bazen örtmemiz gerek.
Büyüyen gururu,sürtmemiz gerek.
Hilmi Ünal
DİYE BİLDİM
Torosların doruğunu,kar diye bildim.
Seni şu gönlüme,yar diye sevdim.
Kahredici bir,gazabın var amma,
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Varlığı yokluktan,yaratan sensin,
Üveyse kulunu,sevdiren sensin,
Kalbleri kendine,döndüren sensin,
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Anlatamaz seni,sönük cümleler,
Zikrediyor seni,bütün alemler.
Seni anlatmaya,yetmez kalemler.
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Emrinle dünyayı,döndüren sensin
Yeryüzünde yaşamı,sürdüren sensin,
Bizi yaşatan ya da öldüren sensin,
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Kuralları kuran la indiren sensin,
Ocakları kahrınla,söndüren sensin,
Bizleri kendine döndüren sensin
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Biliriz hayır ve şer sendendir,
Biliriz merhametin bizimledir,
Sana kul olmak,çok azimledir.
Senin rahmetini,hoş diye bildim.
Hilmi Ünal
HAYALLERDE SINIR YOK
Hayallerim benimledir,hayallerde sınır mı var
İçimiz ham kaldı kabul,pişmek için fırın mı var.
Bugün mutlak bizim amma,yarınlara senet mi var,
Emek verse oda varır,gönüllerde haset mi var.
Herşeyin sonu varsa,bundan başka hakikat mı var.
İnsan hala uykudaysa,hakikatte rüya mı var.
Güneşinde sönmesi var,baki kalan dünya mı var.
Sonsuz kalan ruhsa eğer,ruha kalıp beden mi var,
Bunca sorun varken şimdi,elinde mi senin gülmek,
Kavramazsak,çözemezsek,sorun içimizde demek,
Başarmak önemli amma, boşa gitmez hiçbir emek.
Kavramamak,düşünmememek,ne demekki beklemek.
Hilmi Ünal
GEZDİM
Mevlanayla döndüm bugün,
Geziyordu herşey bugün,
Dönen şeyi sordum ,
Dedi hem akar O na,
Dedi hem döner O na.
Kul Yunus a yoldaş oldum,
Bir veliye odun kesti,
Eğri odun göremedim,
Dedi eğri burdan geçmez,
Dedi eğri bize gelmez.
Hilmi Ünal
BALIK VE BEN
Hala daha balık tutarım,o kayalıklarda,
Erken,aydınlıkta,soğuk sabahlarda.
Küçücük el oltam,sıfır numara misina,
Ucunda siysah iğne,kurşun yüz gram.
Yosun kokuyor burnuma,buram buram.
Tamam kabul son,günlerde yokumda,
Ben olmasamda.aklım oralarda.
Yemler istavritten,özenle kesilmiş,
Yedekler kenarda,yan yana dizilmiş.
Atarım oltayı takılmayacak açıklara,
Dalarım bazen geçmişe,
Bazende yarınlara.
En iyi favorim kefallerdi,kefal deyipte geçmeyin ha.
Atarsın da oltayı,yemin gittiğini,ruhun duymaz.
Eğer germezsen oltayı,eline vurmaz,
Bazen beklersin,dakikalarca,saatlerce,
Unutamazsın sana verdiği,heyecanı günlerce.
Beklerken birde sıgara yakarsın,
Ellerinden istavritin,kokusu sinmiş sigara.
Bazen enginlere takılır gözlerin,
Gelip geçen gemileri sayarsın,
Dalarsın,dalarsın,dalarsın,
Balığın oltaya vuruşuyla ayarsın.
Hala balık tutarım,o kayalıklarda.
Erken,aydınlıkta,soğuk sabahlarda.
Hilmi Ünal
GECELER
Yıldızlar gece görünür,
Ayrılıkların hüznü,gece çöker yüreğimize.
En gizli sırları,saklar geceler,
Dolunay,gece gösrerir,parlak yüzünü,
En tatlı muhabbetler,sıcak gecelerde,
Sürer sabahlara kadar.
Belli olmaz,gecede gökyüzünün rengi,
Geceler,gizli günahları gizler.
Yıldızlar gece görünür,
Ordular,pusuya yatarlar,
Karanlık gecelerde.
İnsanlar vurulur,
Mallar talan edilir.
En gizli sırları saklar,
Karanlık geceler,
Dostu düşmanı belli etmez,
Karanlıklar gizler.
Karanlıkta yıldızlar görünür,
Başka birşey görünmez,
Görünmez,gökyüzünün rengi,
Görünmez,deniz mavisi,
Gizler geceler gizler,
Mağlubu ve galibi.
Hilmi Ünal
BİTMEZMİ SANDIN
Açtığın bu yara,geçmez mi sandın,
Kendini dağıtır,içer mi sandın,
Talih sana geri,döner mi sandın,
Kendine ne kadar güveniyorsun.
Kalbimi irademe,sahip mi sandın,
Kendi değerli,varlık mı sandın,
Sensizliği bende,darlık mı sandın
Kendine ne kadar,güveniyorsun.
Gittinde beni,üzdün mü sandın,
Bağlı değildimki,çözdüm mü sandın,
Bütün yalanlarına,kandım mı sandın,
Kendine ne kadar,güveniyorsun.
Sensiz sabaha kadar,ağladım mı sandın,
Matem etim karalar,bağladım mı sandın,
Yüreğimi ateş gibi,dağladın mı sandın.
Kendine ne kadar,güveniyorsun.
Beni bırakıp,gidemez sandın,
Yanıldın sen,yine yanıldın.
Kalbinden beni,atamaz sandın.
Kendine ne kadar,güveniyorsun.
Hilmi Ünal
HASTA VAR
Bizim Cemalin hayatı,düştü,
Anlamadım kendinden,nasılda geçti,
Bıraktı kendini,yerlere düştü,
Bir nefeste doktora, koştular.
Dede yaşlı doktoru,bizlerin,
Kalbini kazanmış,bütün herkesin,
Köylerin,nahiye merkezinin.
Doktor doktor,diye koşmuşlar.
Doktor kapıyı açıp,esnemiş,
Kulak vermiş,meseleyi dinlemiş,
Aceleyle,çabucak da giyinmiş,,
Acil diye,hastaya koşmuşlar.
Tüm dikkatle,nabzına bakmış,
Tan on dakka,muayene yapmış,
Gözünü de kapamış açmış,
Merak edip,bakmış kalmışlar.
Paketinden,bir cigara çıkarmış,
Cebinden çıkarmış,çakmağı çakmış,
Herkes dikkatle,doktora bakmış
Soramadan öylece kalmışlar.
Yok mu bizim,bu Cemal in halleri,
Hergün ifrit eder,durur herkesi,
Ondan bıkmış annesi ailesi,
Üzgün gözle,doktora baktılar.
Annesinin varmış,uyku ilacı,
Aspirin sanıp,üç tane içmiş,
Koca bebek,kendinden geçmiş,
Herkesin yüreği,ağzına gelmiş.
Cemal nasıl yaptın,böyle hatayı,
Ayağa kaldırdın,ortalığı,
Başına ne işler,açtı dalgınlığı,
Bir sinirle,Cemale bakmışlar.
Hilmi Ünal
KÜLKEDİSİ
Gökkuşağı içinde,hayaller ülkesiydi.
Cesur bir prensin,kayıp külkedisiydi.
Eski püskü elbiseler içinde,
Aşkın ona verdiği,büyük hediyesiydi
Aşk filiz verirdi,hep baharlarda,
Kavuşmak neden,hep rüyalarda,
Tatlı bir acı var,tüm masallarda.
Daha güzel günler,var yarınlarda.
Boncuk yaptım sana,gözyaşlarımdan,
İpe dizip boynuna,asmak istemiştim.
Elim titredi,pervasız telaşımdan,
Yanağında bir buse,görmek istemiştim.
Aşk filiz verirdi,hep baharlarda,
Kavuşmak neden,hep rüyalarda,
Tatlı bir acı var,tüm masallarda.
Daha güzel günler,var yarınlarda.
Yaşadığım masalda,güzel yüzünü,
Gülen haliyle,görmek istemiştim,
Gönül kitabının,bütün cüzünü,
Görüpte kalbimle,okumak istemiştim.
Aşk filiz verirdi,hep baharlarda,
Kavuşmak neden,hep rüyalarda,
Tatlı bir acı var,tüm masallarda.
Daha güzel günler,var yarınlarda.
Hilmi Ünal
ÖLÜ BALIK
Adam ve bir çocuk beş yaşında,
Mersin de,bir akşam üstü,kumlarda,
Gün batımı,güneş çökmüş,ufuğa,
Bırakmak üzere,herkesi karanlığa.
Çocukta bir kürek,birde kovası,
Adam da babası,elinde var oltası.
Bugün,bir daha seyrettim,onları,
Yokladım,aslında hatıraları.
Çocuk kovasına,doldurduğu kumlardan,
Kaleler yapmakta.
Adam da elinde olta,
Balık tutmakta.
Neden sonra,oltayı çekti ki,
Ucunda küçücük bir balık.
Şimdi,kumlar üzerinde çırpınmakta,
Bir çocuk ve çırpınan bir balık.
Aldı eline çocuk,çırpınması geçince,
Evirdi çevirdi,balığı elinde.
Neden sonra yanaştı denize,
Ve olabildiğince uzağa fırlattı.
Biraz sonra çocuğa yanaştı adam,
Balık dedi,balık nerde,
Çocuk yüzünü yukarı kaldırdı....,
Ve balık öldü,attım denize.
Hilmi ÜNAL
YOLUN BİTTİĞİ YER
Yolun bittiği yere geldin mi hiç.
Çaresiz kaldın mı hiç,çaresiz.
Ben gittim bazı günler,
Ben gördüm,bazı günler.
Çarenin bittiği yeri,
Çarenin bittiği günü gördüm.
Bazen hiçliğin duygusuyla,
Olaylara köpürdüm.
Kayıp gitiği gibi,
Sabunun elimden,
Dostlarımın birer birer,
Ayrıldığını gördüm.
Gördüm insanları,
Binalar üstüne yıkılmış.
Aç insanlar gördüm,
Sakat insanlar.
Çaresizliği yaşadım yüreğimde,
Bazı zamanlar.
Yolun bittiği,yeri gördüm.
Hilmi ünal
BAKALIM
Herşey yolundayken,ger bakalım ger,
Hiç vermeden almak,Allaha mahsus,
Haydi hiç almadan,ver bakalım ver.
Şimdi yollarına gül,der bakalım der.
Zaman döner yola,gel bakalım gel.
Bastığın yerler,taş ile toprak,
Yumuşak döşekleri,ser bakalım ser,
Sende derinden,caz yaptın deme,
Bunca cahilin içinde,er bakalım er.
Hali lisan ne der,der bakalım der.
Sakın parayı,güç sanma dostum,
Parayı güç gören,Karunu duydun mu
Kainatın malı,yemekle bitmez,
Dünyanın malını,yeyip doydun mu
Dünyanın malını,yeyip doydun mu.
Hayır hasenattan,kaç bakalım kaç,
Eldeki nimeti,saç bakalım saç,
Sığınak,kaleler korurmu sandın,
Ölüm sırasından,kaç bakalım kaç.
Yazan derki,buralar geçicidir,
Kainatta yalnızca,hak kalıcıdır,
Kelimeler insanı,kesmez amma,
Doğrular,cümlenin kılıcıdır.
Hilmi ünal
ARAR DURURUM
Ümit dünyasında,seni kaybetmiştim,
Hayalini düşünür,arar dururum.
İzinden eser yok,birde kahretmişim,
O yırtık resmine,bakar dururum.
Herkese anlatmıştım,güzel yüzünü,
Efsane yapmıştım,senin gönlünü,
Kitabe yaptırıp,duvara astım,
Ayrılık gününü,okur dururum.
Zaman merhem,olmaz yarama,
Arada sırada,kanar dururum.
Ümit dünyasında,kaybetmişim seni,
Heryerde arar,arar dururum.
Aklıma çizmiştim,senin resmini,
Şimdi de kalbime,işler dururum.
Efsane yapmıştım,senin gönlünü,
Dilden dile,gezer,gezer dururum.
Ümitler bitmez,ümit tükenmez,
Kalan ümidimi,harcar dururum.
Efsane yapmıştım,gönlünü senin,
Tarih yapraklarına,yazar dururum..
Hilmi Ünal
HERŞEY BİZİ BEKLER
Herşey bekler,beklerki bizi bekler,
Bekleyenler,beklentiler ve bizler.
Her doğan,yeni bir günün,
Beklentileri vardır,elbet bizden.
Görüp farkettiklerimizi,demiyorum,
Farkedemediklerimiz de,
Geçiyor gözümüzden.
Herşey bizi bekler,
Evde çocuklar ve kadınlarımız,
Daha güzel günler göstersin,
Yarınlarımız.
Sıraya koyduğumuz işlerimiz,
Sevgili arkadaşlarımız,
Annelerimiz,babalarımız,
Herkes,herşey,bizi bekler.
Bekleyenler..,
Ve farklı beklentiler,
Hilmi Ünal
VARAMAM SANA
Gül cemaline,yar yar,
Vuruldum düştüm.
Kor içimde,yar yar,
İçimi üşüttüm.
Elleride kınalı,saçları da kınalı,
Varsana,varsana,bana,
Bilirimde beni sevdiğini,
Varamam varamam sana.
Gül cemaline,yar yar,
Vuruldum düştüm.
Kor içinde,yar yar,
İçimi üşüttüm.
Küçük küçük ellerin var,
Kıyamam kıyamam sana,
Civan da boylu sevdiğim var,
Gelemem gelemem sana.
Hilmi ÜNAL
SOR BENİ KALDIRIMLARA
Kaldırımlara sor beni,sana gelen yoldan kaç kez gittiğimi ,
Kaçkez geldiğimi,kaç kez soğuktan donduğumu,
Kaç kez sıcaktan,uğruna eridiğimi,
Ey kaldırım,sen beni tanıyorsun,ama ben seni ezberledim,
Zehirledin beni,kahpe sevda,ama ben sana sezdirmedim,
Acı ki,zehrinden,hatırına yemek için,onu şekerledim.
Yitik geçmişime ağlamıyorum şimdi,benim geleceğim de yitmiş,
İçim bitmemiş sadece,beslediğim sevdalarım da bitmiş,
Sen yine de yitik sayma,bu delice sevdalarımı,yitikse bana yitik,
Ne yabani gönüller gördük biz,sabırla eğittik.
Kaldırımlara sor beni,onlar daha iyi tanırlar senden beni,
İyi düşün,zaman geri getirmiyor artık bir daha,gidenleri geri.
Ezber öğretti,gide gele,beni sana getirecek,kaldırımlar,
Ey kaldırım,sen beni tanıyorsun,ama ben seni ezberledim,
Zehirledin beni,kahpe sevda,ama ben sana sezdirmedim,
Acı ki,zehrinden,hatırına yemek için,onu şekerledim.
Hilmi Ünal
CEVAP GELMEDİ
Seslendim dün ruhumu,kaplayan tüm hicranlarıma,
Seslendim geçmişimi kaplayan o,sisli hatıralarıma.
Cevap gelmedi,aramıza örülmüş,yüksek duvarlar,
Duvarlar,sessiz duvarlar,duvarlar,engel olurlar,
Her bir isteğe ulaşmamıza,engel,kavuşmalarımıza.
Geçmiş zamana dönek mümkün mü,
Mümkünmü hataları düzeltmek.
Göz yaşlarımla yıkasam,hatalarımı temizlenir miyim?
Ya da pişmanlık duysam hatalarıma,
Yarınlara umutla bakabilir miyim?
İnsan yaşar,yaşar ki hatalarıyla,doğrularıyla.
İstesem de her birini,aklımdan atabilir miyim?
Seslendim dün ruhumu,kaplayan tüm hicranlarıma.
Seslendim,her biri tel tel,hatıralarıma.
Cevap bekledim.
Cevap gelmedi.
Şimdi aramızda kurulu yüksek duvarlardan,
Atlamak üzereyim.
Hilmi Ünal
AL GÖTÜR
Kuru bir ağacın içini,kurtların kemirdiği gibi,
Belkiler kemiriyor,içimdeki hüs nü zanımı.
Beni bana bırakın,bana o yeter,gitsin gayrısı,
Bir tek onla yaşamak istiyor,yüreğim,hazanımı.
Her bir şüpheye,ayrı ayrı dur der beynim,
Mekanı yok her,her an hazır,yerde benim sevgilim,
Al götür ruhumu teskin,eden sahtece sevgileri,
Yansın ruhuma aslıyetini veren,ilahi meşaleleri.
Hey hat,Bende yansam o meşale ateşinde ne olurdu,
Suzluk bir yanda da,canım seninle kavrulurdu.
Belki yok,başkası yok,sen ol dilerim kalbimde sadece,
Sevsin gönlüm,kabul et beni,sevsin seni delice.
Anlatmak istiyorumda seni herkese,aklımda şeklin yok,
Adın var,kuvvetin var,kudretin var,gösteremesemde kimseye.
Hilmi Ünal
YAĞMUR
Gittiğim gün,çisil çisil,bir yağmur yağıyordu,
Sana belli etmedim,gözlerim ağlıyordu,
Dönmem diyordum,içimden dönmem,
Artık birdaha,asla seni özlemem,
Yalanmış aşkımdan başkası yalan,
Hasretmiş senden bana geriye kalan,
Herşey üstüme,üstüme geliyor,
Ne zor şeymiş,sana hasret olmak,
Ne zor şeymiş,bunca varlık içinde,
Bulunmayan bir sevgiliyi aramak.
Hilmi Ünal
HAYAT
Çarşafla uyku arasına sıkışmış,bir a na diyorum hayat,
Uykudayız aslında,dokunduğumuz hayal,gördüklerimiz rüya,
Söyleyebilirmisiniz uyandığınızda,elinizde kalan,malı ve mülkü,
Bir yalana kandırmakdayız kendimizi,malda mülk de,bizimdir güya.
Kısa bir zaman diliminde,düşünüyorum hayata dair ne varsa,
Büyük işleri,kısacık bir zamana sığdırmış,ecdadım oysa,
Kalmamış hiçbir şeyde kalmadığı gibi,zamanın bereketi,
Varlığımızın yegane gerçeği olan,ona doğru akış ve hareketi.
Suyun yüksekleden,yere düşüşü gibi,yaşıyoruz zamanı,
Dün ne zamandı,şimdi ne zaman,yaşadığım a na diyorum hayat.
Uykudayız aslında,gördüklerimiz yalan,dokunduklarımız fani,
Ona yaklaştıkça artıyor,tüm insanlığın şanı,
Hilmi Ünal
KORKU VEYA SEVGİ
Ya korkudan,ya aşk dan,sever gönüller seni,ey sevgili,
Seven,sevmeyen,kimi çağırdın da,sana gelmediki.
Şimdi kalbim tutuşur sana,ama bildiğiniz ateş değil,
Varlığın aydınlatır gönlümü,ama bildiğiniz güneş değil.
Benzerini bilmem,hiç bir şey sana,dünyada eş değil.
Öyle büyük ki sevgin,şu küçücük kalbin neresine sığar,
Ey sevgili,ümit ile korku arasında,garip bir kulun ağlar.
Hilmi Ünal
KAFKASYA
Asırlardır,kanayan yaramız,gönlümüzdeki insanları kafkasyanın.
Dimdik nefeferleri,yıkılmayan,yıkılamaz kaleleri orta asyanın.
Asırlardır sönmedi yurdunu,yakıp bitiren yangının,
Bin aslan yatar,cevher dolu,karlı çeçen dağlarında,
Şehitlerin yad edilir,ümmetin el açıp yaptığı dualarında,
Onlar batırdık sandıkça,seni tarihe,sen arşa yükseliyorsun,
Sen ki bu kirlenmiş dünyada,her türlü zulme direniyorsun.
Zaferi mutlaka yakındır,kanı asırlardır dökülen çeçenyanın,
Sabret yakındır mutlaka,zaferi alemi islamın.
Çok uzun,belkide bitmez,bu yolda gidip gelenlerin seferleri,
Mademki ölmez şehitler,şimdi beklemede,Allah ın neferleri,
Nafile,yersiz,gereksiz,korkular sindirir,biz beşerleri,
Allah mutlak galiptir,hayır mutlak yenecektir,tüm şerleri.
Hilmi Ünal
AYRILIKLAR
Her hüzünlü ayrılış sevdiklerimden,şaka gibi gelir bana,
Ayrılanları arar gözlerim,sanki varmış,gelecekmiş gibi,
Hüzünlü ayrılıklar,elvada demek,kolay gelmiyor bana,
Ölümü kabullenmek zor,bakarsında sanki dirilecekmiş gibi.
Nerede bir ayrılık hikayesi duysam,gözlerimi kapatırım,
Ağır gelir yaşanmış yada yaşanmamış,ayrılık öyküleri,
Alır getirir kalbime böylece,yükler bütün üzüntüleri.
Çeşit çeşit yaşadığımız ayrılıklarımız.
En hafifi,sonbaharda yaprakları ağaçtan,ayrılırken görmek,
En ağırı ise,ölümünde sevdiklerimizi,toprağa gömmek.
Herkesin bir ayrılık,ayrılmışlık anısı vardır,
Anadan,babadan,yardan,arkadaşlarından.
Her hüzünlü ayrılış sevdiklerimden,şaka gibi gelir bana,
Gözlerim arar,sanki gelecekmiş,görecekmişim gibi.
Sanki ayrılıklar,bir an olsun,bitecekmiş gibi.
Bak gene diyorum:
En hafifi,sonbaharda yaprakları ağaçtan,ayrılırken görmek,
En ağırı ise,ölümünde sevdiklerimizi,toprağa gömmek.
Hilmi Ünal
TOPLADIM
Dağıttım ben kendimi,dün sokaktan topladım,
Beğenmedim benzimi,çaktırmadan yokladım.
Birşey eksik hayatımda,geçte olsa anladım,
Dağıttım ben kendimi,sokaklardan topladım.
Azda olsa hüzünlüyüm,sen genede çaktırma,
Ümit olmasada sıfır,sen genede aldırma,
Bırak ısrarı bırak,olmasada çıldırma.
Azda olsa hüzünlüyüm,sen genede çaktırma,
Söyle şimdi dikenleri,elime batan ey gülüm,
Düşünmedim nedir halim,düşünmedim nedir sonum,
Bunca sorun içinde de,sıkılırsa birde canım,
Söyle şimdi dikenleri,elime batan ey gülüm,
Hilmi Ünal
HADİ GİT
Hadi git,hadi git,hadi git.
Güneşin doğduğu yere,
Sığmadın bir ömre,
İlk çıktığın gönle,
Hadi gir,hadi gir,hadi gir.
Cemali seyre,
Özlediğin şehre,
Vedaları tehre,
Hadi git,hadi git,hadi git.
İlk gördüğüm yere,
Geldim birkaç kere,
Bekliyorum yine,
Hadi gel,hadi gel,hadi gel.
Her zamanki zehri,
İlk verdiğin keyfi,
Gülüşün de kafi,
Hadi gül,hadi gül hadi gül.
Hilmi Ünal
HİLMİ
Varmı gerek isbata,varlığın mutlak ilmidir,
Aşkımın en belirgin hali,ismi talimidir.
İsmi talim ruhumun sana,en yakın halidir.
Bedenim ölsede,sana olan aşkım bakidir.
Aşkı baki olanın,mutlak hali HİLMİ dir.
NERDE KALDIN-1-
Tam yedi yıl oldu,köyden gideli,
Geride kalanlar,ne halde Cemal,
Karın yasındadır,annen bir deli,
Baban üç ay oldu,tutmuyor eli,
İnsan kalanları,arar sormazmı?
Hadi gelemedin,mektup yazmazm mı?
Çocukların bunu,sana sormaz mı?
Geride kalanlar,ne halde Cemal.
Duydum ki şehirli,bir karı almış,
Giydirmiş miniyi,sokağa salmış,
Başına bin türü,belalar almış,
Geride kalanlar,ne oldu Cemal,
Hilmi Ünal
SENSİN
İhtiyacım var sana,yaşadığım her anda,
Nasıl tarif edeyim,muhtacım hep aş gibi.
Başkaları bir yanda,sense benim canımda,
Ayrılmaz bütünümsün,bedendeki baş gibi.
İhtiyacım var sana,susadığım su gibi,
Candan istediğimsin,gönlümün sultanısın,
Gözümü kamaştıran,pırlantam,elmasımsın.
Taht kurup oturmuşsun,billurdansın cam gibi,
Arayıp mecnun gibi,kavuştuğum yarımsın,
Vazgeçemediğim,değerlimsin,canımsın.
Gözlerimin nurusun,sakındığım herşeyim,
Rüyalarımın gülü,yaşadığım,gerçeğim.
Şerefimsin şanımsın,evimde hanımımsın,
Yaşıyorsun benimle,başımdaki tacımsın,
Evimin neşesisin,temelimde harcımsın.
Şerefimsin şanımsın,evimde hanımımsın,
Hilmi Ünal
GİBİ GELDİN
Gözümden bir damla,yaş gibi geldin,
Bilemedim bu gelişini,hüzünümden mi?
Yoksa ümidimden duyduğum sevincimden mi?
Her yoklayışı beni,hüzünlü sevdalarımın.
Ben de kendimi yokladım bu gün,
Bende değilmişim.
Bulamayınca anladım yine sendeyim.
Sendeyim dedimse,
Sülietinin içinde değil,
Sadece senin gölgendeyim.
Sonra kalan kumları gördüm,
Anladım,sel gibi geldin.
Aldın götürdün,
Ben dahil her şeyi,
Gölgene.
Hilmi Ünal
GÖNÜL HAPSİNDEYİM
Gönül mapusunda,aşkının mahkumuyum,
İnsafa gel arada,görmek istiyorum.
Bir pencere bırak,gönül evinde,
Arada sırada sana,kaçmak istiyorum.
Sana hediye diye,gönlümde besledim.
Büyütüp aşkımı,vermek istiyorum.
Susadım beklettim,suyu içmedim,
Doyana kadar seni,içmek istiyorum.
Hep tükenmez aşkımı,haykırır dururum,
Bilki herkesten çok seni,ben seviyorum.
Anlatamadım sana seni,çok sevdiğimi,
Gönül hapisanasine,uğrar dururum.
İnsafa gel artık,insafsız sevgili,
Senin aşkını,ben istiyorum,
Bilki ümitsizim,gerçek hislerim,
Kalbime bir türlü,söz geçiremiyorum.
Hilmi Ünal
SENSİN
Dünya hayatını,sahneye koyan,
Kudreti gördün mü,şeksiz şüphesiz,
Önceden verdiği,sözünden cayan,
İnsanı gördün mü,eyvahlar olsun.
Toprağa gönderdi,her damla suyu,
Dirilene bakta,gözlerin görsün.
Bırak bu soruyu,bırak bu huyu,
Zikreyle ismini,kainat duysun.
Musavvir Odur ki,şeklini veren,
Rızkımızı verir,nedir bu elem,
Hayır ve şerri,yazmışken kalem,
Alemi arama,zikirde alem.
Hilmi Ünal
YAZ BENİM İÇİN
Gönül sayfamdaki,bu boş sayfaya,
Yaz destanımızı,yay benim için.
Bazen günü birlik,bazen yatıya,
Efkar dağıtalım,gel benim için.
Bir hata yaparsam,ne olur hoş gör,
Kızma cananına,gül benim için,
İstersen al beni,istersen kov,
Tel tel hayatımı,ör benim için.
Bıraktım seninle,tüm yalanları,
Kaç kişi kaldıkki,say kalanları,
Nasıl yorumlarsın,bu olanları,
Tüm kırık kalpleri,yap benim için.
Hilmi Ünal
SABRET
Sabret gülüm sabret,sabırda rahmet,
Dünyada yaşayan,çekiyor zahmet,
Bir gün gönlümüzü,kaplayan gaflet,
Dağılır temennim,içtendir benim.
Alırken nefesi,gene de şükret,
Yerle bir etse de,malını afet,
Mutlaka içini,kaplayan nefret,
Dağılır temennim,içtendir benim.
Bir başka aleme,doluyor sepet,
Boşaltır sepeti,dikkat et haset,
Hayatın önüne,çekilen her set,
Yıkılır temennim,içtendir benim.
Hilmi Ünal
DİRENİYORUM
Mücadele dünyasıymış,bu zalim dünya,
Dertlerin gölgesindeyim,ağlar dururum.
Patlamanın sınırında,bu öfkem varya,
Arkamdaki yüce dağlar ,önüm uçurum.
Gidecek yerim de yokki,direniyorum,
Her tarafta başka yalan,iğreniyorum.
Bulunduğum halin asli,tarifi araf,
Anlatmak,anlaması zor,tahlili tuhaf,
Altını giydirirler de,tanımaz sarraf,
Ben desem de bitarafım,tutarım taraf,
Her şeyin arasındayım,direniyorum,
Patlamanın sınırında,bileniyorum.
Hilmi Ünal
AL GÖTÜR
Aşk denen gönlümdeki,yanan közünü,
Çok uzaklara götür,al götür benden.
Kıyamadığım senin,güzel yüzünü,
Hasret bırak tez elden,yüz çevir benden.
Yazım buysa razıyım,üzülmem gülüm,
Senden gayrısı olmaz,yatışmaz gönlüm,
Boşlukta çırpınırım,neşesiz köşküm,
Canın sağ olsun senin,yüz çevir gülüm.
Atamadım,atamamki,bir parçasıyım,
Oynadığım sahnenin,ortasındayım.
Zararı yok üzsende,üzülmem gülüm,
Gidemem biryerlere,sanadır yönüm.
Hilmi Ünal
ALMAYA GELDİM.
Ruhumun füturunu gör,bu nazın kime?
Nazar değmesin yüzünü,görmeye geldim,
Ömrün baharı,yazı var,bu kışın kime?
Yüzünden,bir busecik poz,almaya geldim.
Gönlümü kapattım,istemem, desen nafile,
Benden uzaklara kaçıp,gitsen nafile,
Bana binbir kere yemin,etsen nafile,
Sana gönül kapısını,sormaya geldim,
Sakladığım duyguları,açmaya geldim,
Vermediğin sevgileri,çalmaya geldim,
Sevgi olup üzerine,yağmaya geldim,
Gönül denen bu hanende,kalmaya geldim.
Hilmi Ünal
BIRAKMADIN
Deryaları tuttum,kara gözümde,
Bağrıma taş bastım,yaş bırakmadım.
Dostlar etrafımda,iyi günümde,
Kötü günlerime,dost bırakmadım,
Istırabı anla,ömrün boyunca,
Gönlümü doyurdum,aç bırakmadım.
Hiddetimden sana,gönül koyunca,
Kalbime girecek,yol bırakmadım.
Suskunluğum bilki,senin eserin,
Aşkı, anlatmaya,dil bırakmadın.
Dokunma gönlüme,yaram çok derin,
Damarda dolaşan,kan bırakmadın.
Bu da geçer mutlak,zaman devrilir,
Ruhumu kararttın,can bırakmadın.
Umut gittiğinde,acım dirilir,
Birlikte olacak,an bırakmadın.
Soframda yiyecek,aş bırakmadın,
Gözlerimde benim,yaş bırakmadın,
Tutup kurtulacak,dal bırakmadın.
Deryada binecek,sal bırakamadın.
Sen böyle,zalimdin işte.
Hilmi Ünal
PERİ KIZI
Varlığın içinde,yüzen peri kızı,
Gözlerin çağırır,gönlümü yanına,
Bana her gülüşü,gönlümde bir sızı,
İnsafa gel artık,Allah'ın aşkına.
Girdaba kapılan,sualsiz bağlanır,
Alaycı bakışla,riyakar davranır.
Gözleri büyüler,silahsız avlanır,
Günaha çağırır,gönlümü yanına.
Elimde olmayan,bu derin uykuyu,
Seninle yaşadım,bu büyük korkuyu,
Yokluğun öğretti,hayata sorguyu,
İnsafa gel artık,Allah'ın aşkına.
Gösterdin yüzünü,verdin hüzünü,
Düşürdün sebepsiz,kalbe közünü.
Kapattın herşeye.gönül gözünü,
İnsafa gel artık,Allah'ın aşkına.
Hilmi Ünal
DEDİM
Her şeyin sonu var,ey söz anlamaz,
Para bulunur da,sevgi bulunmaz,
Sen kendini dinle,gönül yanılmaz,
Gönlünle oynayıp,yorarlar dedim.
Derinden yaralar,küçümser tavrı,
Kararıyor gözü,dönünce nevri,
Senin gibiler de.tamamlar devri,
Seni el yerine,koyarlar dedim.
Doğumdan ölüme,ünü ve sanı,
Bir de unutamam,güldüğün anı,
Terkettin gittinde,yaktığın canı,
İşlediğin günahı,sorarlar dedim.
Dünden bu günlere,tek iyi yanı,
Ben hatırladıkça,yaşattı kini,
Yaptığı hatalar,geçtide bini,
Kınalı ceylanı,vururlar dedim.
Hilmi Ünal
İSTEMEM
İstemem başkalarının omuzlarına,basarak yükselmeyi,
İstemem dünya kan ağlarken,birşeylere gülümsemeyi,
Farkındayım emre amade,sıradaki kölelerin,
Farkındayım kayıp kayıp giden,yenice nesillerin,
Nafile duyarsız,tepki yok,hissizleşmiş beş duyum,
Geleceğimiz de kaybolmuş gibi,hıçkırarak ağlıyorum.
Geçmiş nesillerin,zamanda kaybolan,çığlığı bu biliyorum.
Dağılmışım,yeni bir düzenle tekrar tekrar oluşuyorum,
Kaybettiğim cebimdeki nedameti,yeni yeni buluyorum.
Hilmi Ünal
AH BE ŞAŞKIN
Çevir gönlü çevir,hüzünden çevir,
Elde değil hüzün,gönülden gelir.
Talihime bir gün,dönerde devir,
Benim de mutlaka,zamanım gelir.
Muhtaçken sevgine,bıraktın zalim,
Emeğimi boşuna,çıkarttın benim.
Kırıkken gönlüne.ettiğim lehim,
Tutmamış bıraktın,gene ah şaşkın.
Seninle varoldu,bendeki vehim,
Bırakınca sensiz,kalmadı keyfim,
Başrolde oynatıp,çektiğin filim,
Vizyona girmeden,kalktı be şaşkın.
Gönül ormanını,ateşe verdin,
İhtiyacım varken,nerede elin,
Beni talan eder,geldi de selin,
Kalmadı ateşin,söndü be şaşkın.
Çevir gönlü çevir,hüzünden çevir,
Elde değil hüzün,gönülden gelir.
Talihime bir gün,dönerde devir,
Benim de mutlaka,zamanım gelir.
Hilmi Ünal
SEVDALAR BİTMEZKİ
Bitermi sandın sen,sevdalar bitmezki,
Öldümü sandın yüreğimde,sevdalar ölmezki,
Küllenir sadece gönlün bir köşesinde,sevdalar,
Sen ne kadar istersen iste,dumanı geçmezki.
Korkular var içimde,ürkek bir ceylan gibiyim,
Sevmezsen de canın sağ olsun,sadece göreyim,
Bilmezmisin doyumsuz hayaller besler sevgileri,
Yeşersin yeşermesin farketmez,
Yarından beklenen umutlar,yaşatır gönülleri.
Aradığım ne biliyorum,bulursam da bilirim,
Sen oradaysan,çıkmasanda olur kapıya,
Kapının eşiğinde gecelerim.
Sevda senin gönlünde ya da benim,
Ne farkeder,yanıyorsa bedenin.
Yaşıyor olmak değilmi,ölsende bir gönülde,
Yaşıyor değilmisin,varsa bir sevenin.
Bitermi sandın sevdalar,bitmezki,
Sen veya ben yaşadığımız sürece.
Küllenir sadece gönlün bir köşesinde,sevdalar,
Sen ne kadar istersen iste,dumanı geçmezki.
Ama unutma,umutsuzluk yok bizim için,
Saklı tut sevdanı için için.
İstesen de sevdalar ölmezki.
Atmak istesende içinden gitmezki.
Hilmi Ünal
ÜÇE BEŞ KALA
Seni bekliyorum,üçe beş kala,
Yarın geleceğim,diyorsun hala,
Nasıl tutunmuşum,kırılan dala,
Seni bekliyorum,üçe beş kala.
Nasıl da bıraktın,gönlü yaralı,
Eyledin aşkımı,bahtı karalı,
Bende değilim ben,sana varalı,
Gelmiyorsun bana,üçe beş kala.
Uykusuzum yola,başı koyalı,
Başında bir yazma,kenar oyalı,
Ararım gaipde,ismin duyalı,
Seni bekliyorum,üçe beş kala.
Hilmi Ünal
KİLİT GÖZLERİN.
Zehri yudum yudum,içsem elinden,
Ruhuma bir kasvet,çökse derinden,
Attığın o ok var ya,ta can evinden,
Vursa devrilsem ah,canım devrilsem.
At binmeyle yiğit,olunmaz meğer,
Kilitli gönlüne,girersem eğer,
Malumun olacak,verdiğim değer,
Sevsen sevinsem ah,gülüm sevinsem.
Gönül kapısına,kilit gözlerin,
Aşkın kitabına,divit sözlerin.
Yaktığın ateşten,olan közlerin,
Yaksa kavrulsam ah,canım kavrulsam.
Gerçek aşkı bulsam,aramak niye,
Seyre doyar mıyım?,birkaç saniye,
Karşıma çıkacak.her bir maniye,
Göğsümü gersem ah,canımı gersem.
Dünyanın halidir bu,dalmaya gelmez,
Nice imtahandır,aklımız ermez,
Kul tamahkarlığı,almadan vermez,
Tatlıdır canını,cananım vermez.
Hilmi Ünal
ŞARAMPOLE UÇTUM
Tertemiz hislerim,geçen akşam,
Şarompole uçmuş,farkedemedim.
Az kalmış ölüme,güzelmiş yaşam,
Kendimden geçmişim,sana gelmişim.
Nefretin sevgiye,dönüşümünü,
Aşkımın gönlüne,izdüşümünü,
Sulanmış beynimde,görünüşünü,
Düşünürken düşmüş,şarampoldeyim.
Vinçle kaldırmışlar,ağır aşkımı,
İçime gömülmüş,farkedemedim,
Ustanın elinde,hazır takımı,
Nasıl olacaksa? düzeltecekmiş.
Gönlünü gönlüme,işlemiş nakkaş,
Hatları bozulmuş,rötuş gerekmiş,
Birazcık gayretle,olursaymışda,
Renkleri karışmış,benzemezmiymiş.
Biraz uyanınca,vardım farkına,
Çekmişler kalbimi,gönül parkına,
Kaynak aletinin,yoğun arkına,
Bakarken anladım,şarampoldeyim.
Hilmi Ünal
DEMESEYDİM KEŞKE.
Umudumu kestim,diye demeseydim,
Tamamıda benim,birazcık verseydim.
Malın hayrı kime,aşikar değilde,
Hesabını yarın,ah verebilseydim.
Mülk adam etmiyor,aklı azanı,
Salata nazarsız,duymaz ezanı,
Allah verecektir,mutlak cezanı,
Dilimi tutsaydım,ah demeseydim.
Hilmi Ünal
YAKAMAZSIN.
Ateş değil beni,yakan sevgilim,
Işığı dünyamın,değil güneşim,
Deli bir yürekte,yaşar hayalim,
Yakamazsın beni,yakamazsın yar.
Kurumuş dudaklar,kapalı gözler,
Sanki gönlüm seni,ne diye özler.
Çeşit çeşit insan,çeşitli yüzler,
Yakamazsın beni,yakamazsın yar.
Hilmi Ünal
GİBİYİM
Efsanevi kıtlıklar,gibi yalnızım.
Manalar kayıpta,aşikar aşkım.
Her ne kadar korda,yanıyorsada,
Sönsem sönecek kadar,yağışlardayım.
Söyle şimdi sana,ağlayayım mı?
Yoksa zaten gerçek,ağlatacaktır.
Sen gene dengede,kalıver aşkım,
Düşsen tutacakmış,gibi hazırım.
Kovsan gidecek kadar,sana bağlıyım,
Düşken gerçekmişsin,gibi hazırım,
Desen duyacakmışım,gibi yakınım,
Sen gene dengede,kalıver aşkım,
Hilmi Ünal